Ottava rima şiiri, İtalyan şair Giovanni Boccaccio sayesinde 14. yüzyılda ortaya çıktı. Etkileyici eserleriyle bu eşsiz şiir biçiminin gelişmesinde önemli rol oynadı. Ottava rima, genellikle ABABABCC'nin kafiye şemasına sahip, sekiz satırdan oluşan kıtalardan oluşur.
Bu şiirsel üslup İtalya'nın ötesine yayıldı ve Rönesans döneminde İngiliz edebiyatında popüler hale geldi. Yapılandırılmış biçimi ve ritmik düzeni, onu şairler arasında tercih edilen bir seçim haline getirdi.
Ottava rima'nın ünlü örnekleri arasında Lord Byron'ın kahramanın maceralarını anlatmak için bu biçimi kullandığı anlatı şiiri "Don Juan" yer alır. Ayrıca ünlü Rus şair Aleksandr Puşkin'in "Eugene Onegin" adlı eserinde ottava rima'yı kullanması, onun farklı dil ve kültürlerdeki yaygın popülaritesine katkıda bulunmuştur.
Ottava rima'nın kullanımı, çeşitli şairlerin bunu denemeleri ve kompozisyonlarına dahil etmeleri ile zaman içinde gelişmeye devam etti. Çok yönlülüğü, şairlerin yapılandırılmış çerçevesinin sınırları dahilinde çeşitli temaları ve anlatıları keşfetmesine olanak tanır ve bu da onu edebiyat tarihinde kalıcı ve uyarlanabilir bir şiir biçimi haline getirir.
Ottava Rima Şiiri Nedir?
Ottava rima şiirleri İtalya'dan gelen bir şiir türüdür. Her şiirin bir dörtlükte sekiz dizesi vardır ve belirli bir kafiye modelini takip ederler: ABABABCC. Bu şiirler çoğunlukla büyük hikayeler veya kahramanlar ve maceralarla ilgili hikayeler için kullanıldı. Destansı şiirde popülerdiler.
İngiliz politikacı ve şair Thomas Wyatt, bu İtalyan dörtlük kalıplarını ilginç buldu. Bunları İngilizce şiirlere çevirdi. Daha sonra insanlar bu üslubu komik ve alaycı şiirler yazmak için de kullanmaya başladılar. Örneğin, John Hookham Frere "Keşişler ve Devler"i yazdı ve Lord Byron "Don Juan"ı ottava rima kullanarak kaleme aldı.
Bu şiirler yapılarıyla, dizeler ve kafiyelerle nasıl oluşturulduğuyla tanındı. Şairlerin uzun hikayeler anlatmasına ya da ciddi şeylerle dalga geçmesine izin veriyorlardı. Yazarların farklı fikir ve tonlarla oynamasına olanak tanıyan bir çerçeve gibiydiler. İnsanlar ottava rima'yı çok yönlülüğü nedeniyle seviyordu; hem ciddi hem de komik konuları ele alabiliyordu, şairlere kendilerini ifade etme konusunda oldukça fazla özgürlük veriyordu.
Ottava Rima Şiirinin Kafiye Şeması ve Yapısı
Ottava Rima şiiri, her biri sekiz satırdan oluşan kıtalardan oluşur. Kafiye şeması tipik olarak ABABABCC modelini takip eder; burada ilk altı dize, son iki dize çift kafiyeli bir beyit oluşturana kadar kafiyelerinde değişir. Bu tür şiirdeki her satır genellikle 10 heceden oluşur ve iambik pentametre kullanılır, ancak bazı çevirilerde 11 hece de kullanılabilir.
Bu şiirler tek bir kıtadan müstakil olabileceği gibi, çok çeşitli ton ve temalara izin veren birden fazla kıtadan da oluşabilir. Tanınmış şairler, içten ve yoğun eserler yaratmak için ottava rima'yı kullanırken, diğerleri onu türün geleneklerini hiciv etmek veya şakacı bir şekilde alay etmek için kullandılar.
Örneğin şiir dünyasının önemli isimlerinden Lord Byron, ciddiyeti mizahla harmanladığı ünlü eseri “Don Juan”da ottava rima'yı kullanmış ve bu şiirsel formun çok yönlülüğünü sergilemiştir. Yapının esnekliği şairlerin bu ritmik ve yapılandırılmış çerçevenin sınırları dahilinde çeşitli temalar, tonlar ve duygularla deneyler yapmasına olanak tanır.
Ottava Rima'nın 5 Önemli Şiiri
Ottava rima, belirli bir kafiye şemasına (ABABABCC) sahip sekiz satırlık kıtalardan oluşan yapısıyla karakterize edilen şiirsel bir formdur. Ciddi anlatılardan mizahi ve hicivli kompozisyonlara kadar çeşitli edebi eserlerde kullanılmıştır. Beş farklı örneği incelemek, bu şiirsel biçime ve onun çeşitli uygulamalarına dair içgörü sağlıyor.
1. John Hookham Frere'den "Keşişler ve Devler":
Bu şakacı ve esprili şiir, Arthur masallarının bir hiciv işlevi görüyor. Frere, esprili ve şakacı bir yaklaşımla, Kral Arthur ve şövalyelerinin efsanevi hikayelerinin taklitlerini yapıyor ve ünlü efsanelere neşeli bir bakış açısı sunuyor.
2. Lord Byron'ın "Beppo"su:
Ünlü sahte destanı "Don Juan"ı yaratmadan önce Byron, hiciv şiiri "Beppo"yu yarattı. Başlık karakterini kadın avcısı olmaktan, kadınlar tarafından kolayca etkilenen birine dönüştürerek tipik anlatıyı alt üst ediyor. Byron, ironi ve alay yoluyla toplumsal normları ve stereotipleri eleştiriyor.
3. William Butler Yeats'in "Okul Çocukları Arasında" adlı eseri:
Yeats'in anılar üzerine kişisel düşüncelerine özel bir bakış sunan bu şiir, yaşlanma, gençlik ve zamanın geçişi temalarını derinlemesine inceliyor. Yeats'in "Bizans'a Yelken" adlı eseri farklı bir açıdan, ölümsüzlük ve sanatsal aşkınlık arayışını yansıtarak manevi bir yolculuğu metaforik olarak araştırıyor.
4. John Keats'in "Isabella: Veya Fesleğen Çömleği":
Keats, Boccaccio'nun karakterinden ilham alarak ottava rima yapısında korkunç bir romantizm ve gurur hikayesi dokuyor. Bu trajik anlatı, aşk, ihanet ve kontrolsüz tutkunun sonuçlarını araştıran sekiz satırlık bir dizi kıtada ortaya çıkıyor.
5. Percy Bysshe Shelley'den "Atlas Cadısı":
Shelley'nin şiiri, 78 ottava rima kıtasında hayal ürünü ve soyut ütopik bir hikaye olarak ortaya çıkıyor. Canlı görüntüler ve yaratıcı hikaye anlatımıyla Shelley, fantezi alemlerinde gezinen, sihir, güzellik ve insan deneyimi temalarını keşfeden bir anlatı oluşturuyor.
Yorum bırak